6 Şubat depremlerinin ardından Hatay başta olmak üzere depremin etkilediği illerde hayat normale dönmüş değil. Hala kaldırılamayan enkazların bulunduğu deprem bölgesinde sağlık sorunları doğurabilecek pek çok risk bulunuyor. Bu risklerden biri de enkaz kaldırma çalışmaları esnasında havaya karışan “Asbest” maddesi.
Asbest Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve IARC (Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı) tarafından yayımlanan ve kanser yaptığı kesin olarak bilinen toksik maddeler arasında bulunuyor. Maruziyet durumunda 20-40 yıl sonra ortaya çıkabilecek kanseri tetikleyen bu madde 2010 yılında Türkiye’de yasaklandı. Konuya ilişkin riskleri saptamak amacıyla Hatay’da 2 ve 3 Eylül 2023 tarihlerinde asbest araştırması yapan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, sunduğu raporda risklere dikkat çekti.
ALINAN 45 NUMUNEDEN 16’SINDA ASBEST TESPİT EDİLDİ!
Çalışmada, Hatay Serinyol, Antakya, Samandağ, Yeşilköy ve Defne’de depolama alanlarından, bina enkazlarından, yerleşim alanlarından, faunadan, toprak yüzeyinden ve çalışma sırasında kullanılan aracın üzerinden toplam 45 adet katı ve toz numunesi alındı. Alınan numunelerin 16 adedinde asbest lifleri tespit edildi. TMMOB üyesi çevre mühendisi Utku Fırat, düzenli asbest izlemesi yapılması durumunda çok daha büyük bir tehlikenin karşımıza çıkacağını belirtti.
DEPREM BÖLGESİ ASBEST SOLUYOR!
Konuya ilişkin dün Cağaloğlu‘nda ortak basın toplantısı düzenleyen TMMOB İstanbul Şube, İstanbul Tabip Odası (İTO) ve Türk TORAKS Derneği, asbest riski başta olmak üzere deprem bölgesinin aradan yaklaşık 9 ay geçmesine rağmen süren sorunlarına ilişkin eleştirilerini ve çözüm önerilerini sundu.
Konuşmacılardan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Esin Tuncay, “Asbeste ilişkin tedbir almak yerine ‘havada asbest bulunmuyor’ türünden yapılan açıklamalar, Çernobil felaketi sonrasında ekranda çay içen yetkilileri hatırlatmaktadır” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet‘e konuşan Tuncay deprem bölgesine ilişkin tek sağlık riskinin asbest olmadığına dikkat çekti ve şunları söyledi: “Biz bugün görünür olmayan, yokmuş gibi davranılan bir tek soruna eğildik. ama o bölgede suya, hijyenik şartlara erişme ve barınma konusunda oldukça büyük sorunlar var.”
“ÇOCUKLARIN AKCİĞER GELİŞİMİ OLUMSUZ ETKİLENEBİLİR”
Türk TORAKS Derneği’nden Dr. Haluk Çalışır ise Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Asbest dışında toza bağlı akciğer hastalıkları ve sinir sistemi hastalıkları ortaya çıkabilir. Yine toza bağlı henüz doğmamış anne karnındaki çocukların etkilenmesi söz konusu. küçük çocukların akciğer gelişimi olumsuz etkilenebilir.”