Pahalılaşan hayat şartları en çok üniversite öğrencilerini de etkiliyor. Artan kiralar ve yurt ücretleri karşısında gıdadaki pahalılıkla beraber hayat öğrenciler için çıkmaz bir duruma sürükleniyor. Ankara’da ortalama bir evin kirası 7- 8 bin liraları bulurken öğrenciler bir araya gelerek kiralayabildikleri evlerde üç- beş kişi bir arada kalıyor. Beslenme, yemekhane ücretleri ve ulaşımda dahil edildiğinde öğrencilerin bir çoğu geçinemiyor.
Ankara Üniversitesi, 10 milyar 603 milyon 802 bin liralık bütçe ödeneğiyle üniversiteler arasında ikinci sırada yer alırken, öğrenciler, ayrılan ödeneğin eğitime ve öğrencilerin haklarına yönelik kullanılmamasından yakınıyor.
Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi Fakültesi Kamu Yönetimi son sınıf öğrencisi Arda Çelik şöyle konuştu:
“Maddi sıkıntılar var. Çalışıp okumaya çalışan arkadaşlarımız da var. Bu zor bir süreç, hem çalışacaksın hem okuyacaksın. Bu akademik hayatın kendisini de etkiliyor. Bu barınma sorunu çok yakıcı bir sorun olarak çıktı. 8 bin 9 bin bandında kiralar. Temel ihtiyaçları da kattığımızda asgari ücretin üstüne çıkan bir meblağı görüyoruz. Hepimizin anneleri babaları çalışıyorlar işçiler veya tarımla uğraşıyorlar. Burada ailelerimize yük olmanın bir vicdani rahatsızlığı da var. Bunların hepsi geleceğe karşı kayıtsızlaşan ve güvenini yitiren üniversite öğrencilerini oluşturuyor.
“8 BİN TL’DEN AŞAĞI KİRA BULMAK ZOR”
8 binden aşağı kira bulmak çok zor. Bu da dolayısıyla ortak evleri getiriyor. Sadece kirayla bitmiyor, faturalar var. Bazı binalarda aidat sorunları yaşanıyor. Bunların hepsine göre 12-13 bine kadar çıkıyor kiralar. Burada kira önemli bir faktör oluyor.
Üniversitenin yemekhanesinde öğle yemeklerinin 15, akşam yemeklerinin ise 30 TL olduğunu belirten Çelik, “Toplamda her gün için 45 TL gibi bir maliyet çıkıyor. Besinlerin kalitesi yeterli değil, porsiyonlar yeterli değil. En temel hakkımız olarak ücretsiz yemeği, kaliteli yemeği talep ediyoruz. Ankara Üniversitesi en büyük bütçeye sahip üniversitelerden birisi başka gider kalemleri çok daha uygulanırken yemekhaneye indirim gibi bir faaliyet yok. İki sene önce yemekhane ücretleri 2,5- 4,5 liraydı” dedi.
“ÇALIŞIYORUM, HAFTADA 550 TL ALIYORUM”
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik 3. sınıf öğrencisi Sinem Kaplan ise barınma sorununa dikkat çekiyor. Geçimini tarımdan sağlayan 4 çocuklu bir ailenin çocuğu Kaplan okurken çalışıyor da… Sınavlarla beraber çalışmanın da zor olduğuna dikkat çeken Kaplan şöyle konuştu:
“Üç yıldır Ankara’ya geldim, geldiğimden beri büyük bir barınma sorununun içerisindeyiz. Deprem sonrasında öğrencilerin yurttan çıkarılması, tekrar dönen öğrencilerin yurda yerleşememesi çok büyük bir sorundu bizim için. Ekonomik kriz vesilesiyle çevremdeki arkadaşlarım geçinemiyor. Biz çalışmak zorunda kalıyoruz. Ben de hafta sonları çalışıyorum. Yarı zamanlı çalışıyorum ama tek çalışırsam 550 lira iki kişi çalışırsam 450 lira alıyorum. Haftada iki gün bu bile yetmiyor. Kitap ücretleri çok pahalı, fotokopi… Hepsi çok pahalı” diye konuştu.
“BABAM HANGİMİZE GÖNDERECEĞİNİ ŞAŞIRIYOR”
Vize haftasıydı, sınavlarıma vakit ayırmak çok güç oldu. Günde 3-4 sınava girdim. İşten çıkıp gece saat 12.00’de yurda geçip yurtta dinlenme aşamasında sınavlara çalışıyorum. Çalıştığım halde yine kötü geçen birçok sınavım oldu. Özel yurtta kalıyorum. 3 bin 500 TL veriyorum yurduma. Babamdan çok almamaya çalışıyorum çünkü 4 kardeşiz babam hangimize göndereceğini şaşırıyor açıkçası.